Bu aralar biraz mutsuzum ya, canım da pek fazla bişey yazmak istemiyor. Ama şöyle bir başlayayım bakalım neler çıkacak..
Öncelikle hayatımdaki bazı kişi ve kişiliklerden nefret ediyorum. Hani "insanın fikri neyse zikri de odur"u kanıtlayan cisten olanlardan. Cem Yılmaz söylediğinde çok gülmüştüm zamanında ama şimdi düşünüyorum da ağlamak lazımmış halimize. "Bütün mahalle tren yapmış gidiyor"
Gerçekten bu kadar art niyetli mi düşünür oldu insanlar? Karşımızdakine söylenecek güzel bir sözü, iltifatı hemen aşka, meşke, belden aşağıya mı vurmak gerekir? Hemen adı bana karşı bişeyler hissediyor mu olur yani? Ahhh ahhh bu kadar kısa zamanda bu kadar çok değiştiyse dünya, ben bu dünyada nasıl çocuk yetiştireceğim?
-Yavrum bak aman dikkat insanlara güven olmaz..
-Aman yavrum bu devirde babana bile güvenmeyeceksin..
-Bak yavrum erkekler yanlış anlarlar, bu kadar samimi olma..
-Arkadaşın da olsa bir erkeğe çok da sarılma, yanlış anlar..
Ben çocuğumu bu cümlelerle mi yetiştireceğim yahu??
Aman neyse çok kızdım, daha fazla yazarsam kötüye gidecek konunun sonu..
Çok çabuk konudan konuya atlarım :)
Sevgili Coşkuncuğum'a teşekkürü bir borç bilirim.. İzin günümde öğlen yemek yemeye gittim yanına, bana çok güzel bir yemek ısmarlaması yanında Estee Lauder'in ürünlerinin satıldığı bir mağazaya götürdü beni. Bu maskarayı da ordan aldım ve kullanınca çok memnun kaldım. Ama bir alışveriş delisi olan ben başka bir şey aldım mı diye soranlara cevabım: Hayır :)
Acil olarak başka bir şeye ihtiyacım yoktu ondan almadım, ama kendimi taktir etmedim de değil hani :)
Bu arada İstanbul'un güzide semtlerinden olan Maslak, öğlen saatlerinde tam anlamıyla iğne atsan yere düşmez cinsten oluyormuş. Pazarlama ve satış dünyasının sevilen simaları öğlen yemeklerinde bir bütün olarak ordalar.. Benim için ne kadar alışılmadık olsa da, tercih konusu olunca ben de tercih ederdim doğrusu o civarda çalışmayı. Çünkü sosyallik hat safhada, bense bütün gün bahçe klinik arası mekik dokuyorum, en fazla uzaklaşabildiğim yer yandaki erkek berberi Vedat abinin kapı önü masası..
Evet evet güzel haberler vermeme az kaldı inşallah.. Beklemedeyim şu aralar.. Umutsuz yaşanmıyor tabi, herşey bir umut bana..
Evet çıkma vakti geliyor işten nihayet, günün en güzel anı işte bu..
0 yorum:
Yorum Gönder