Aslında blog açmak benim fikrimdi. Gezmeyi, yemeyi ve genel olarak eğlenmeyi bu kadar seven bi çiftin insanlarla da paylaşacağı çok şey olabilir diye düşünmüştüm. Her konuda olduğu gibi bu konuda da vakit problemi, aslında vakit değil de öncelik verme poblemim yüzünden Burcu daha hızlı davrandı ve blogumuzu açtı. Herkese merhaba, umarım paylaştığımız şeyleri seversiniz.
Yemeyi bu kadar seven bir çift olarak aslında ikimizde beraber olduğumuz süreçte kilo aldık. Burcu'nun güzel yemeklerine mi suç atsam yoksa köfte yemeye Beşiktaş'tan Kemerburgaz'a gidecek kadar hayatımı yönlendiren iştahıma mı bilmiyorum. Tabii ben yemeyelim artık dediğimde Burcu'nun gece 3 de Marmaris Büfe'ye bizi sürüklemesi veya onun artık yemeyelim dediğinde benim pizzaları hüpletmem kısacası ne sebeple olursa olsun iştahlı ve yeme konusunda sınır tanımayan bir çift olmamız bu süreçte yani kilo alma sürecimde çok etkili oldu. Resimlerde yüzümün olmaması, şişman halimi sokakta görürseniz 'aaaa bu blogtaki filinta gibi çocuğun son hali değil mi?' gibisinden cümlelerle karşılaşmamak :) Aslında siyah bant çekecektim ama böylesi daha hoş oldu :)
Ben küçükken yani 15-16 yaşındayken çok da kilolu biri değildim. Yukarda bir okul şenliğinde dans ederken beni görebilirsiniz. Hatta o kadar geriye gitmeye bile gerek yok askerdeki resmimde de durum çok farklı değil.Topu topu 4-5 sene önceye kadar 30 kilo daha zayıftım. Kilom hep 70-80 aralığındaydı taaki dizimden ameliyat olana kadar; bu ameliyat aynı zamanda Burcu'nun da değindiği mesleki şişmanlık yani otura otura karpuz misali büyüme ile desteklenince durum resimlerde de gördüğünüz gibi gün geçtikçe kötüye gitti. Son iki resimde de görüldüğü gibi şişmanlığımın bir sebebini de elimde tutmaktayım :)
Ama artık dur deme zamanım geldi. Şu anda kilom utanarak söylüyorum 110 ve bir süre benden blogun kuruluş amaçlarından olan şurda şunu yedik harikaydı muhabetti duyamayacaksınız. Varsa yoksa diyet... Artık sabahları kepekli sandwich, öğlenleri işyerinde çıkan yemek (ekmeksiz ve tatlısız olarak) yiyen biri olmaya çalışacağım. Akşam ise daha da acımasız ya hiç yemiyeceğim yada meyve en fazla kepekli tost.Tabii ki bol bol spor, salı günleri basketbol ve ev arkadaşım Selçuk'u tenis de yenme içerikli faliyetler, belki biraz da fitness(hiç sevmiyorum ama ne yapalım yerken düşünecektim). Alkole de dur demeyi başardım mı ki bence en zoru o, bakın nasıl veriyorum kiloları hızlıca.
Neyse çok uzattım, ilk yazıdan geveze olduğum belli olmasın, sizleri her ne yazarsam yazayım kilomdan da haberdar edeceğim. Şimdilik bu kadar, tekrar hoşgeldiniz , umarım blogumuzu beğenirsiniz. Kendinize iyi bakın, görüşmek üzere...
0 yorum:
Yorum Gönder